Yüz güzelliği denildiğinde çoğu zaman önden görünüm akla gelir. Oysa profil görünüm, yani yüzün yandan görünüşü, estetik açıdan en az önden bakış kadar önemlidir. Özellikle burun, alın, dudak ve çene arasındaki oranlar; yüzün profilden nasıl algılandığını belirler. Bu nedenle son yıllarda profil estetiği, burun estetiğiyle birlikte değerlendirilen önemli bir alana dönüşmüştür.
Profil estetiği, yüzün yan görünümündeki dengeyi sağlamayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Burun, bu görünümün merkezinde yer aldığı için estetik müdahalelerde en çok dikkat edilen bölgedir. Ancak başarılı bir profil görüntüsü elde etmek için yalnızca burnu küçültmek ya da kaldırmak yeterli değildir. Alın bombesi, çene ucu ve dudak çıkıklığı gibi yapılarla uyum içinde bir burun tasarlanmalıdır.
Burun, profilden bakıldığında yüzün karakterini belirler. Çok uzun ya da düşük bir burun çeneyi geri planda bırakabilir. Çene gerideyse burun daha büyük algılanabilir. Bu gibi durumlarda bazen sadece burun estetiği değil, çene ucu dolgusu ya da cerrahisi gibi tamamlayıcı işlemlerle daha orantılı bir profil elde edilir.
Günümüzde birçok rinoplasti hastası yalnızca burun değil, genel profil estetiği hedefiyle hekime başvurmaktadır. Bu nedenle estetik cerrahlar, rinoplasti planlaması yaparken profilden alın, burun, dudak ve çene oranlarını bir bütün olarak değerlendirir.
Profil estetiğinde amaç, yüzün doğallığını bozmadan dikkat çekici bir denge yaratmaktır. Güzelliğin altın oranına yaklaşmak, ama bunu kişinin yüz yapısına sadık kalarak gerçekleştirmek esastır.
Eğer siz de burun estetiği yaptırmayı düşünüyorsanız, sadece buruna değil, yüzünüzün genel profil yapısına göre bir değerlendirme yaptırmanız en doğru yaklaşım olacaktır. Böylece ameliyat sonrası sadece burun değil, tüm yüz ifadeniz olumlu yönde değişecektir.